fedai ~ فداء
Kamus-ı Osmani - fedai ~ فداء maddesi. Sayfa: 180 - Sira: 7
fedai - فداء
[ء] بر شیئك اوغورینه دكرلی بر شیئی بذل وترك ايتمك ، بر شيدن وازكچمك . بو معناده (ايتمك ، ايلهمك ) مادهلريله قوللانيلير : (فدا ايتدم ، فدا ايلدی) قربان معناسندهده قوللانيلير : "سكا جانمده فدا بنده فدا" (خاقانی) "جاننی راه حقده قيلدی فدا" (لآ)
Kamus-u Osmani fedai maddesi. osmanlıcada fedai ne demek, fedai anlamı manası, fedai osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte fedai hakkında bilgi. Arapça fedai ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada fedai anlamı
Kamus-i Osmani - فداء fedai ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
fedai ~ فداء güncel sözlüklerde anlamı:
FEDAi ::: Dâvası ve gayesi uğruna herşeyini çekinmeden feda edebilen.
feda' ::: (a. i.) : 1) gözden çıkarma, uğruna verme. 2) kurban.
fedâ-yı cân ::: canını feda etme, canını verme.
fedâ-yi cennet ::: cenneti feda etme. [kelimenir, aslı "fidâ" dır.].
fedaî ::: (a. s.) : canını esirgemiyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermiye hazır bulunan, [aslı "fidâî" dir].
fidâ' ::: (a. i.) : bir esiri kurtarmak için verilen şey, fidye, (bkz. : feda).
fedâî ::: feda eden, kendini adayan.
Fedai :::
- Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
Örnek: Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım. R. H. Karay - Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
Örnek: İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar. H. Taner
fedâî ::: fedakar , kendini bir hizmete adayan , feda eden , kendini adayan , davası ve gayesi uğruna herşeyini çekinmeden feda edebilen
fedaî ::: (a. s.) canını esirgemiyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermiye hazır bulunan, [aslı
fidâ' ::: (a. i.) bir esiri kurtarmak için verilen şey, fidye, (bkz. : feda).
FEDAÎ :::