Çağdaş Sözlük

fesh ~ فسخ

Kamus-ı Osmani - fesh ~ فسخ maddesi. Sayfa: 187 - Sira: 10

fesh - فسخ

[ء] حكمسز براقمق ، بوزمق ، بوزلمق : (فسخ شركت ، فسخ مقاوله ، فسخ عدق) محاكم استينافیه‌نك محاكم ابتدائیه‌دن صادر اولان احكامی قانونه توفيقا بوزمسی : (اعلام ابتدائنك فسخی) .

Kamus-u Osmani fesh maddesi. osmanlıcada fesh ne demek, fesh anlamı manası, fesh osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte fesh hakkında bilgi. Arapça fesh ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada fesh anlamı

Kamus-i Osmani - فسخ fesh ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

fesh ~ فسخ güncel sözlüklerde anlamı:

FESH ::: Bozmak. Hükümsüz bırakmak. Kaldırmak. * Zayıf olmak. * Bilmemek. Cehil. * Re'y ve tedbiri ifsad eylemek. * Zaif-ül akıl. Zaif-ül beden. * Tembellik yüzünden gayesine erişemeyen. * Unutmak. * Tıb: Beden âzalarının mafsallarını yerinden çıkarıp ayırmak.

FESH ::: Genişletmek.

fesh ::: (a. i.) : 1) bozma, bozulma, dağıtma, dağılma.

fesh-i mukavele ::: mukavelenin, anlaşmanın bozulması.

fesh-i şirket ::: şirketin dağılması. 2) huk. bir mahkemenin verdiği kararı, onun üstünde bulunan bir başka mahkemenin bozması, hükümsüz bırakması, çürütmesi.

fesh-i i'iâm ::: huk. îlârnı hükümsüz bırakma.

fesh ::: bozma, kaldırma.

FESH ::: Bir kimse, karşısındaki pişman olunca, satışı fesh eder geri alırsa, Allahü teâlâ onun günâhlarını affeder. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

Erkek ve kadından biri mürted olunca (dinden dönünce) nikâhları fesh olur. (Abdülganî Nablüsî, İmâm-ı Birgivî)

FESH ::: Bir kimse, karşısındaki pişman olunca, satışı fesh eder geri alırsa, Allahü teâlâ onun günâhlarını affeder. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)

Erkek ve kadından biri mürted olunca (dinden dönünce) nikâhları fesh olur. (Abdülganî Nablüsî, İmâm-ı Birgivî)

fesh ::: bozma , kaldırma , iptal etme

fesh ::: ‬iptal etme

fesh ::: kaldırma

fesh ::: bozma

Fesh ::: Bozma; bozulma; dağılma; dağıtma; kapatma; kaldırma

Fesh ::: Bozma; bozulma; dağılma; dağıtma; kapatma; kaldırma

fesh :::

bozma; bozulma; dağılma; dağıtma; kapatma; kaldırma

FESH :::

Bozmak. Hükümsüz bırakmak. Kaldırmak. * Zayıf olmak. * Bilmemek. Cehil. * Re'y ve tedbiri ifsad eylemek. * Zaif-ül akıl. Zaif-ül beden. * Tembellik yüzünden gayesine erişemeyen. * Unutmak. * Tıb: Beden âzalarının mafsallarını yerinden çıkarıp ayırmak\r