Çağdaş Sözlük

kaim ~ قائم

Kamus-ı Osmani - kaim ~ قائم maddesi. Sayfa: 205 - Sira: 2

kaim - قائم

[ء] آیاقده طوريجی ، طوران : (قاپوده قائم اولان نوبتجی) ، (قائما) = آیاقده طوره‌رق برايشه مداوم وثابت اولان آدم : (قائممقام) = اصطلاحات رسمیه‌جه بر قضانك اݣ بیوك آمری سلك عسكريده رتبه‌جه‌ بيكباشينك فوقنده بولنان ضابط . (وكيل) مقامنده‌ده قوللانيلمشدر : (صدارت قائممقامی) . "قائم اولدقجه بونه طاق فلك" (خاقانی)

Kamus-u Osmani kaim maddesi. osmanlıcada kaim ne demek, kaim anlamı manası, kaim osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kaim hakkında bilgi. Arapça kaim ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kaim anlamı

Kamus-i Osmani - قائم kaim ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kaim ~ قائم güncel sözlüklerde anlamı:

KAiM ::: Ayakta duran. Mevcut. Baki. * Vaktini ibadetle geçiren.

kaim ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kıyâm'dan.) : 1) ayakta duran, ayakta bulunan. 2) birinin yerini tutan, birinin yerine geçen. 3) namaz kılan, vaktini namaz kılmakla geçiren. 4) geo. dik. Zâviye-i kaime : dik açı. (bkz. : amud). 5) bir işte sebat eden.

kaim ::: ayakta duran.

KaiM ::: Bir saatlik tefekkür (Allahü teâlânın büyüklüğünü, yarattıklarındaki hikmetleri düşünmek) bütün geceyi kâim olarak geçirmekten hayırlıdır. (Ebü'd-Derdâ)

KaiM ::: Bir saatlik tefekkür (Allahü teâlânın büyüklüğünü, yarattıklarındaki hikmetleri düşünmek) bütün geceyi kâim olarak geçirmekten hayırlıdır. (Ebü'd-Derdâ)

Kaim :::


  1. Başka bir şeyin yerine geçen.

  2. Ayakta duran, var olan.

  3. Her zaman var olan (Tanrı).

  4. 1. Birinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran.

kâim ::: ayakta duran , ayakta , yerine geçen

kâim ::: ‬ayakta

kâim ::: yerine geçen

kâim ::: dik

kaim ::: (

Kâim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen.

Kaim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen

Kaim ::: Başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen

kaim :::

başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen

KAİM :::

Ayakta duran. Mevcut. Baki. * Vaktini ibadetle geçiren