Çağdaş Sözlük

karia ~ قارعه

Kamus-ı Osmani - karia ~ قارعه maddesi. Sayfa: 206 - Sira: 11

karia - قارعه

[ء] فرقان كريمده وارد اولمشدر ، قیامت ناكهانی آفت بلا، داهیه . جمعی (قوارع) : (قوارع القرآن) = شیاطین وانس وجن مضرتندن امين اولمق ايچون اوقونان آیة الكرسی وسورهٔ یسن وسورهٔ ملك ومعوذتین كبی آیات كريمه .

Kamus-u Osmani karia maddesi. osmanlıcada karia ne demek, karia anlamı manası, karia osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte karia hakkında bilgi. Arapça karia ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada karia anlamı

Kamus-i Osmani - قارعه karia ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

karia ~ قارعه güncel sözlüklerde anlamı:

KARiA ::: (A, uzun okunur) Ansızın gelen belâ. Kıyâmet. * Belâ ve musibetten hıfz-ı İlâhiye dâir okunan dua ve âyetler. * Peygamberimiz'in (A.S.M.) düşman üzerine saldığı asker grubu. * Pek şiddetli rüzgâr.

karia ::: ("ka" uzun okunur, a. i. c. : kavâri') : 1) pek şiddetli rüzgâr. 2) ansızın gelen büyük belâ. 3) kıyamet. 4) belâdan kurtul. mak üzere okunan : "el-Kariatü. . " sûresi.

kâria ::: bayan okuyucu

kâriâ ::: (a , uzun okunur) ansızın gelen bela , kıyamet , bela ve musibetten hıfz-ı ilahiye dair okunan dua ve ayetler , peygamberimiz'in düşman üzerine saldığı asker grubu , pek şiddetli rüzgar

kâria ::: ‬bayan okuyucu

karia ::: (

KARİA :::

(A, uzun okunur) Ansızın gelen belâ. Kıyâmet. * Belâ ve musibetten hıfz-ı İlâhiye dâir okunan dua ve âyetler. * Peygamberimiz'in (A.S.M.) düşman üzerine saldığı asker grubu. * Pek şiddetli rüzgâr