lisan ~ لسان
Kamus-ı Osmani - lisan ~ لسان maddesi. Sayfa: 298 - Sira: 5
lisan - لسان
[ء] مدار تكلم اولان آغيزدهكی ديل . جمعی
(السنه ، لسن ، لسن) اكثریا برنجيسی قوللانيلير بر قومك تكلم ايتديكی لهجه ، لغت : (لسان عثمانی ، لسان عربی) ،(لسان حال) = انسانك اوضاعيله سيماسنده حاصل اولان علائمك دلالت ايتديكی معنالردن عبارتدر: (لسان حال لسان مقالدن ابلغدر) (لسانا) = ديل ايله ، تكلم ايدرك (لسان الله) = قرآن كريم . (لسان النار) =آتشك شعلهسی ، آلوی : "سوز یوق كهر السنهٔ عالمه اما" "ای خواجه لسان شعرا بشقه لساندر" (عونی) "ايستر ايسهݣ آݣلامق جهانی" "اوكرنملی اوروپا لسانی" (لا)
Kamus-u Osmani lisan maddesi. osmanlıcada lisan ne demek, lisan anlamı manası, lisan osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte lisan hakkında bilgi. Arapça lisan ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada lisan anlamı
Kamus-i Osmani - لسان lisan ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
lisan ~ لسان güncel sözlüklerde anlamı:
LiSAN ::: Dil. Konuşma dili. Lehçe. (Bak: Dil)
lisân ::: (a. i. c. : elsine, elsün, lüsn,-lüsün) : 1) dil [ağızdaki] . 2) konuşulan dil. Fa-sîh-il-lisân : fasîh, açık, düzgün olarak söz söyleyen, uzdili. İlm-i lisân : yer yüzündeki bütün dilleri ses, şekil, mânâ ve sintaks bakımından umûmî veya mukayeseli olarak inceleyen ilim, lengüistik, fr. linguistique.
lisân-ı edeb ::: edep ve edebiyat dili.
lisân-ı hâl ::: insanın, yüzünün hareketlerinden, duruşundan anlaşılan şey.
lisân-ı mâder-zâd ::: ana dili. lisân-ı ma’sûm : temiz, günahsız dil. lisân-ı tnizmâr : anat. küçük dil. lisân-ül-asâfîr : bot. kuş dili. lisân-ün-nâr : ateşin parıltısı, alevi.
lisân-üs-sevr ::: bot. sığırdili denilen çok yapraklı bir nebat (bitki).
lisan ::: dil.
Lisan :::
- Dil (I)
Örnek: Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. P. Safa
lisân ::: dil
lisân ::: dil
lisan ::: dil
LİSAN :::