Çağdaş Sözlük

mahsur ~ محصور

Kamus-ı Osmani - mahsur ~ محصور maddesi. Sayfa: 324 - Sira: 6

mahsur - محصور

[ء] حصر اولنمش ، اطرافی قوشادلمش ، منع وتضييق ايدلمش : (دشمن محصور ، قلعهٔ محصوره) .

Kamus-u Osmani mahsur maddesi. osmanlıcada mahsur ne demek, mahsur anlamı manası, mahsur osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mahsur hakkında bilgi. Arapça mahsur ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mahsur anlamı

Kamus-i Osmani - محصور mahsur ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

mahsur ~ محصور güncel sözlüklerde anlamı:

MAHSUR ::: Fersiz göz. Yorulmuş, uzun uzadıya bakmaktan donuklaşmış ve göremez olmuş göz.

MAHSUR ::: Etrafı çevrilmiş. Muhasara altına alınmış. Hasrolunmuş. Hududlanmış. Kuşatılmış.

mahsûr ::: (a. s.) : 1) muhasara edilmiş, kuşatılmış. 2) hasredilmiş, sınırlanmış, belli edilmiş. Nâ-mahsûr : sınırsız, pek çok. 3) mene-dilmiş; tazyîk edilmiş, sıkıştırılmış.

mahsûr ::: (a. s. hasr'dan) : feri gitmiş, yorulmuş [göz] . Çeşm-i mahsur : fersiz, yorgun göz.

mahsur ::: kuşatılmış.

Mahsur :::


  1. Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.

mahsûr ::: sınırlanan , kuşatılmış

mahsur ::: kuşatılmış

mahsur ::: ‬kuşatılmış

mahsûr ::: (a. s.) 1) muhasara edilmiş, kuşatılmış. 2) hasredilmiş, sınırlanmış, belli edilmiş. Nâ-mahsûr : sınırsız, pek çok. 3) mene-dilmiş; tazyîk edilmiş, sıkıştırılmış.

mahsûr ::: (a. s. hasr'dan) feri gitmiş, yorulmuş [göz] . Çeşm-i mahsur : fersiz, yorgun göz.

MAHSUR :::

Fersiz göz. Yorulmuş, uzun uzadıya bakmaktan donuklaşmış ve göremez olmuş göz