mükafat ~ مكافات
Kamus-ı Osmani - mükafat ~ مكافات maddesi. Sayfa: 526 - Sira: 5
mükafat - مكافات
[ء] برينك سعی وعملنی تقديرا كنديسنه ويريلن شی ، عوض ، اجر : (جناب حق مكافاتنی احسان ايدر) ، (توزيع مكافات) برينك مستحسن اولان وضع وفعلنه مقابل عوض وبدل ويرمك معناسنده (ایتمك) مادهسيله قوللانيلير .
(مكافاة) = عوض ؛ بدل اولهرق .
Kamus-u Osmani mükafat maddesi. osmanlıcada mükafat ne demek, mükafat anlamı manası, mükafat osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mükafat hakkında bilgi. Arapça mükafat ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mükafat anlamı
Kamus-i Osmani - مكافات mükafat ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
mükafat ~ مكافات güncel sözlüklerde anlamı:
MüKaFAT ::: (Kifâyet. den) Bir hizmet veya muvaffakiyete ve iyiliğe karşı verilen karşılık. * Berâberlik. * Takdirnâme.
mükâfat ::: (a. i. kifâyet'den) : 1) beraberlik, (bkz. : müsavat). 2) bir hizmet ve iyiliğe karşı edilen iyilik. 3) çalışkan talebeye hocasının verdiği takdir, beğenme kâğıdı.
mükâfât-ı nakdiyye ::: para mükâfatı.
mükâfât ::: ödül.
MüKaFaT ::: Oruç yalnız benim içindir, onun mükâfâtını ben veririm. (Hadîs-i kudsî-Şir'at-ül-İslâm)
Günâhlar unutulmaz, mutlaka cezâsı verilir. İbâdetler çürümez, sevâb ve mükâfâtı verilir. (Mâverdî)
Cömertlikten doğan güzel huylar vardır. Bunlardan biri de mükâfâttır yâni iyiliğe karşı iyiliktir. (Ali bin Emrullah)
Yâ Rabbî! Artık sana rücû etmek (dönmek) zamânım çok yakın. Bundan sonraki, dünyâ ve âhiret hayâtımın safhaları şu olacak: Dünyâ elemleri, sekerât-ül-mevt (ölüm hâli), kabir hayâtı, haşr (dirilip toplanma) âlemi, mükâfât ve mücâzât (cezâ) ihtimâlleri... (Hayri Aytepe)
Mükafat :::
- Ödül.
- Değerlendirici, sevindirici davranış.
- Değerlendirici, sevindirici haber.
mükâfât ::: ödül
mükâfat ::: ödül
mükafat ::: ödül
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
mükâfat ::: ikramiye
mükâfat ::: ödül, prim
MÜKÂFAT :::