Çağdaş Sözlük

nefs ~ نفس

Kamus-ı Osmani - nefs ~ نفس maddesi. Sayfa: 587 - Sira: 10

nefs - نفس

[ء] جان ، روح ، جوهر ذات . لسانمزده بعضا اصلنده اولديغی كبی مؤنث اعتبار اولنور : (نفس ناطقه) دينيلير . بعضا‌ده مذكر اعتبار ايديلير : (نفس نفيس) طرزنده قوللانيلير. جسد ، شخص : (عظيم النفس) ، (نفسه كفيل) = شخصه كفيل ديمكدر . هوی وهوس ، شهوات : (كور نفس ، نفسی قيرمق) بو معنالرده جمعی (نفوس وانفاس) در كنديسی ، لوا حقدن عاری ، یالكز معناسنده قوللانيلير : (نفس ادرنه ، نفس قصبه) بر شيئك حقیقتی ، هر شیئك عينی ، جوهری . (نفس متكلم) = متكلمك كندی . (نفس اماره) = انسانی قبایح ولذات دنیویه‌یه شدتله سوق ايدن قوهٔ طبيعیه . (اماره) = زیاده‌سيله امر ايدن ديمكدر . (نفس لوامه) = وقوع وارتكاب معاصيدن طولایی كندينی زیاده‌سيله لوم ايدن ارادهٔ انسانیه . (نفس مطمئنه) = صفات ذميمه‌دن مطهر وپاك واخلاق

بركزيده ايله متصف اوله‌رق قرب الهی یه اطمئنان حاصل ايتمش اولان اراده . (نفس ناطقه) = روح انسانی . معقولات ومنقولاتك مناسباتنی حس وتفهم ايتمكه مستعد اولان جوهر ذاتی . تفهم ايتمكه مستعد اولان جوهر ذاتی . (نفس كل) = عرشدن كنایه‌در. (نفوس قدسیه) = ارواح ابرار واخیار ، ملائكه (بالنفس) = بالذات (نفس الامر) = حد ذات ، یعنی ماده‌نك كنه وحقیقتی ، اصلی . (نفسی ینمك) = مجاهده ايله هوا وهوسه غلبه ايتمك ديمكدر .

Kamus-u Osmani nefs maddesi. osmanlıcada nefs ne demek, nefs anlamı manası, nefs osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte nefs hakkında bilgi. Arapça nefs ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada nefs anlamı

Kamus-i Osmani - نفس nefs ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

nefs ~ نفس güncel sözlüklerde anlamı:

NEFS ::: Üfürmek, üflemek.

NEFS ::: (Nefis) Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. * Göz. * Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. * Ruh, hayat, asıl. * Maya. * Hamiyet.(Evet, nefsini beğenen ve nefsine itimad eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır. M.)

NEFS ::: Gülme hususunda ifrata gitmek. * Çok fazla gülmek.

nefes ::: (a. i. c. : enfâs) : 1) soluk.

Dîk-i nefes ::: tıknefes, nefes darlığı. 2) soluk alacak kadar geçen zaman, an. 3) okuyup üfleme. 4) ed. bektâşi tekkelerinde okunan manzum söz. nefes-i vâpsîn : son nefes.

Nefis ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) : (bkz. : nefs).

nefs ::: üfleme.

nefs-üd-dem ::: hek. gırtlakta sümüksel zarın kanamasiyle kan tükürme.

nefs ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) : 1) ruh, can, hayat. 2) insanın yeme içme gibi biyolojik ihtiyaçları. 3) kendi, şahıs. Bi-n-nefs : bizzat. 4) asıl, maya, cevher. 5) bir şeyin tâ kendisi. 6) döl-suyu.

nefs-i emmâre ::: (çok zorlıyan nefis) : insanı kötülüğe sürükliyen nefis.

nefs-i hayvanı ::: (canlılık nefsi) : canlılardaki hareket ve kuvvetler. 7) iç, iç taraf.

nefs-i Ankara ::: Ankara'nın içi.

nefs-i kudsiyye ::: kudse mensup, ilâhî nefis.

nefs-iküll ::: (bütün nefis) : "arş-ıa'lâ"dankinaye….

nefs ::: can, kendi, istek duygusu, nefis.

nefis ::: pek beğenilen , pek güzel , pek iyi , can

nefs ::: kendi , can , üfürmek , üflemek , kişi , nefis

nefes ::: soluk

nefs-i ::: içinde

nefs ::: ‬nefis

nefs ::: can

nefs ::: kendi

nefs ::: iç

nefs-i ::: ‬içinde

Nefis ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) (bkz. : nefs).

NEFS :::

Üfürmek, üflemek