Çağdaş Sözlük

vasıta ~ واسطه

Kamus-ı Osmani - vasıta ~ واسطه maddesi. Sayfa: 616 - Sira: 2

vasıta - واسطه

[ء] ايكی شیٔ بربرينه بيتيشديرن ، اولاشديرن شی . آرك‌یه كيرن ، اورته‌ده بولنان ، میانجی آدم . (بالواسطه) = طولایيسيله ، آرد آره‌دن . جمعی (وسائط) در. "سوز واسطهٔ رابطهٔ عالمیاندر" (عونی)

Kamus-u Osmani vasıta maddesi. osmanlıcada vasıta ne demek, vasıta anlamı manası, vasıta osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte vasıta hakkında bilgi. Arapça vasıta ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada vasıta anlamı

Kamus-i Osmani - واسطه vasıta ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

vasıta ~ واسطه güncel sözlüklerde anlamı:

VaSITA ::: İki şeyi birbirine ulaştıran. * Aracı. Arada bulunan. Vasıtalık eden.

vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) : 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]

vâsıta ::: araç.

Vasıta :::


  1. Araç
    Örnek: Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk

  2. Aracı
    Örnek: Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle! R. H. Karay

  3. Aracılık.

vâsıta ::: araç , aracı

vâsıtâ ::: aracı

vâsıta ::: ‬aracı

vâsıta ::: araç

vâsıta ::: alet

vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]

vasıta ::: anahtar, aracılık, araç, taşıt

VÂSITA :::

İki şeyi birbirine ulaştıran. * Aracı. Arada bulunan. Vasıtalık eden