badi ~ بادیٖ
Kamus-ı Osmani - badi ~ بادیٖ maddesi. Sayfa: 60 - Sira: 3
badi - بادیٖ
[ء] هر شیئك ابلی ابتداسی ،باشلانغجی : [بادیٔ امرده بویله برنتيجهٔ وخيمه كشف وتخمين اولونهمديغندن ، بادیٔ نظرده یوزنده چيچك بوزوقلغنی بولونديغنی كوردم] سبب ، باعث ، موجب : [بو سوزݣز قيرغينلغه بادی اولدی ] مفعول به صيغهسيله قوللانمهمليدر. مطلقا مفعول الیه صيغهسيله [قيرغينلغنه] ديمهليدر:
"اولدی سيف صدر عالی بادیٔ فتح مبين" (سروری) "اولمیكه اولورصيقل دل اهل كماله" "نابخته عقلنه زیاندر" (لا) "نه سعد مشتری بادی ونه نحس زحل مانع" "حكم قادرك صنعنده حائر عقل یونانی" (نوعی)
Kamus-u Osmani badi maddesi. osmanlıcada badi ne demek, badi anlamı manası, badi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte badi hakkında bilgi. Arapça badi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada badi anlamı
Kamus-i Osmani - بادیٖ badi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
badi ~ بادیٖ güncel sözlüklerde anlamı:
BaDi ::: Rüzgâra ait. * Muvakkat. Geçici.
BADi ::: f. Geçici. * Havaya veya rüzgâra âit.
BADi ::: Sebeb. İllet. Mûcib. Vesile. * Zâhir ve âşikâr olan. * Halkeden. Hâlık. Yaratan.
bâdî ::: (a. s. ve i. bed'den) : 1) sebep, mucip. 2) sebebolan. 3) ilk, başlangıç. bâdî-i emirde : işin başlangıcında.
badi ::: (f. s.) : 1) rüzgâra veya havaya ait. 2) geçici.
bâdî ::: sebep, geçici.
Badi :::
- Ördek.
bâdî ::: sebep , sebep olan , yol açan , geçici
badi ::: geçici , havaya veya rüzgara ait , sebeb , illet , mucib , vesile , zahir ve aşikar olan , halkeden , halık , yaratan
bâdî ::: sebep olan
bâdî ::: yol açan
bâdî ::: (a. s. ve i. bed'den) 1) sebep, mucip. 2) sebebolan. 3) ilk, başlangıç. bâdî-i emirde : işin başlangıcında.
badi ::: (f. s.) 1) rüzgâra veya havaya ait. 2) geçici.
badi ::: ördek
BADİ :::
BÂDÎ :::