Çağdaş Sözlük

Emsal ~ امثال

Kamus-ı Osmani - Emsal ~ امثال maddesi. Sayfa: 176 - Sira: 4

Emsal - امثال

[ء] بر شیئك بكزری ، مانندی ، عینی ، نظيری ديمك اولان (مثل) ك جمعی : امثال‌كثيره امثال وفيره ، اقران وامثال [فصل ومذ متده امثال سابقه‌لرينه فائق اولديلر - قوجه سكبان باشی] مفرد اوله‌رق (امثالی یوق. امثالسز) كبی تعبيرلرك پك عامیانه‌در . بو صورتله ادبیاتده استعمال اولونماملدر. [ شمدی یه

دكين هيچ امثالی كورلمه‌مش غایت تنك برماده اولديغندن لایحه رشيد پاشا] "زيرا ايكی منتخب اثردر" "امثالی كورلمه‌مش كهر در" (لا ادری) "ايدوب امثال فراونيله مسرور الجنان" (حقی) "امثال ايله مقارنتك حسنيدركه باق" "یكنو عی حروف سبب سجعه زینته " (شریف)

Kamus-u Osmani Emsal maddesi. osmanlıcada Emsal ne demek, Emsal anlamı manası, Emsal osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Emsal hakkında bilgi. Arapça Emsal ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Emsal anlamı

Kamus-i Osmani - امثال Emsal ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Emsal ~ امثال güncel sözlüklerde anlamı:

EMSAL ::: (Misâl. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar. * Mat: Kat sayı. * (Mesel. C.) Kıssalar, hikâyeler, romanlar, masallar, destanlar.

emsal ::: (a. i. mesel'in c.) : kıssalar, hikâyeler, destanlar. Durûb-ı emsal : darbımeseller, atalar sözü, ata sözleri.

emsal ::: (a. i. misl'in c.) : 1) nümûneler, örnekler. 2) eş, benzer. 3) eşler, benzerler. 4) mat. * katsayı, kaç misli alınacağını bildiren sayı.

emsâl-i inkisar ::: astr. jeod. havanın içinden geçen ışığın kırılma miktarı, fr. refraetion.

emsâl-i kesîre ::: bol örnekler, misâller.

emsâl ::: misaller, eşler, benzerler.

Emsal :::


  1. Benzer
    Örnek: Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. E. E. Talu

  2. Yaşıt, eş, denk
    Örnek: Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu. H. Taner

  3. Örnek.

  4. Kat sayı.

emsâl ::: benzerler , hikayeler , masallar , benzer , örnekler

emsâl ::: ‬hikayeler

emsâl ::: masallar

emsâl ::: ‬örnekler

emsâl ::: benzerler

emsal ::: (a. i. mesel'in c.) kıssalar, hikâyeler, destanlar. Durûb-ı emsal : darbımeseller, atalar sözü, ata sözleri.

Emsal ::: Benzer, eş, denk, "Emsal teşkil etmek" mesela, misal (örnek) kökünden gelir. anlamı (manası) başka davalara, olaylara, vukuatlara örnek, denk veya benzeri alınıp etüd taslak veya baz alınabilecek türden olabilecek herşey hukuki terim kapsamında.

emsal ::: benzer, denk, eş, numune, örnek, yaşıt

EMSAL :::

(Misâl. C.) Denk. Benzer. Yaşları birbiriyle aynı olanlar. * Mat: Kat sayı. * (Mesel. C.) Kıssalar, hikâyeler, romanlar, masallar, destanlar