Çağdaş Sözlük

İrade ~ اراده

Kamus-ı Osmani - İrade ~ اراده maddesi. Sayfa: 275 - Sira: 8

İrade - اراده

[ء] ديله‌مك ، مرام ايتمك ، ايدلمك : [ شعر دينيلنجه كلام موزون اراده ايدلمش اولور. ارادهٔ جزئه = انسانك مرامی ، ايستكی ] ، [جديت محبته مبتلا بر آدم معشوقه‌سنی نصل بر حس اراده سوز ايله سورسه‌ بونلرده صنعتی آنك كبی سور - پژمرده- اكرم ] "اولماز مفيد مقتضیاتی فطانتك" "جاری اولور اراده‌سی انجق مشیتك" (جلال پاشا) [انسان اراده جزئیه‌سنی دائما خیره

صرف ايدرسه دنیا وآخرتده مسعود اولور ] . بعضا نظمنده (ارادت) طرزنده دخی استعمال اولونور: [مديرسك‌كه ارادتݣه علت یوق سنان پاشا] "ارباب عشقك الده دكلدر ارادتی" (نائلیٔ قديم) "بی ارادت جلوه كراولماز جهانده نسنه هيچ" "شخص وتمثالی كور‌ايله درمیان آیینه‌یی" (سری اسكداری) "بی تردد طلب فيض ايچون اولدم فی الحال" "اولیای سخنه صدق ارادتله مريد" (نفعی) بیورمق، بیورلمق : اراده سنیه = امير المؤمنين شوكتلو پادشاهمز افنديمز حضرتلرينك امر‌همایونی . ارادهٔ علیه = صدر اعظمك امری .

Kamus-u Osmani İrade maddesi. osmanlıcada İrade ne demek, İrade anlamı manası, İrade osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İrade hakkında bilgi. Arapça İrade ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İrade anlamı

Kamus-i Osmani - اراده İrade ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İrade ~ اراده güncel sözlüklerde anlamı:

iRADE ::: İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve iradesi ezelîdir. Yaratacağı şeyleri bu irade sıfatı ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduğu mutlak olur.(Âdetullah üzerine irade-i külliye-i İlâhiye, abdin irade-i cüz'iyesine bakar. Yani, bunun bir fiile taallukundan so a o taalluk eder. Öyle ise cebir yoktur. İ.İ.) (Bak: Vicdan)

irâde ::: (a. i. c. : irâdât) : 1) dileme, isteme, meram etme. 2) emir, ferman, buyruk.

irâde-i aliyye ::: sadrazam buyruğu.

irâde-i cüz'iyye ::: insanın elinde olan irâde.

irâde-i ilâhiyye ::: tanrı buyruğu.

irâde-i külliye ::: tanrı isteği.

irâde-i seniyye ::: pâdişâh emri, buyruğu.

irâde-i zâtiye ::: bir adamın kendi arzusu, isteği.

irâde ::: seçme ve isteme kabiliyeti.

İrade :::


  1. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
    Örnek: Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. S. F. Abasıyanık

  2. İstenç.

  3. Buyruk
    Örnek: Görülünce vurulması için irade bile var. S. M. Alus

  4. İstek, dilek.

irâde ::: istek , dileme , buyruk

irâde ::: ‬istek

irâde ::: buyruk

irade ::: buyruk, dilek, istek

İRADE :::

İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve