beden ~ بدن
Kamus-ı Osmani - beden ~ بدن maddesi. Sayfa: 111 - Sira: 7


beden - بدن
[ء] كووده . جمعی (ابدان) دركه وجودلر ، كوودهلر ديمكدر : [اعضای بدن] = كووودهنك هریانی ، [بدنلو] = كوودهسی بیوك ، [قلعه بدنی] = قلعهنك برجلری بارولری ، سپرلر . [بدنا ]= شخصيله ، وجوديله ، كوودهسيله : "پنبهٔ داغ حنون ايچره نهاندر بدنم" "ديری اولدقجه لباسم بودر اولسهم كفنم" (فضولی) "بدن بنایخدا روح نفخهٔ تكريم" (نابی) "ایوبی علت بدن ايݣلتدی زار زار" "منشاره ايلدی زكریا فدای سر" (لا ادری)
"برچشمهنك باشندهاوطورمش اوكلبدن" "كوردم النده وار ايدی بردسته یاسمن" (فضولی) "یانیور نار فراقݣله سراپا بدنم" (واصف) "بدن پاكینهدن بویله اولوردی خوشبو" "اولمهسه مشك وكلا بيله محمر سنبل" (باقی) "مبتلا اولمیه امراضه تنی" "رخنهدار اولمهیه برج بدنی" (خاقانی)
Kamus-u Osmani beden maddesi. osmanlıcada beden ne demek, beden anlamı manası, beden osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte beden hakkında bilgi. Arapça beden ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada beden anlamı
Kamus-i Osmani - بدن beden ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
beden ~ بدن güncel sözlüklerde anlamı:
BEDEN ::: (C.: Ebdân) Gövde, vücut, ten.* Vücudun kol, bacak ve baş gibi ayrıca kısımlarından başka diğer merkezi kısmı. * Ağacın dal ve budaktan başka olan kısmı, kütük. * Kale bedeni.
beden ::: (a. i. c. : ebdân) : gövde, vücut, cisim, ten.
büdün ::: (a. i. bedene'nin c.) : kurbanlık develer.
beden ::: gövde.
Beden :::
- Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut.
- Vücudun, baş, kol ve bacak dışında kalan bölümü, gövde
Örnek: Yemen halkı yaz günlerinde bedenlerini serinletmek için kabuğu kaynatıp içerler. S. Birsel - Giysilerde ölçü.
- Kale duvarı.
beden ::: gövde
beden ::: (a. i. c. : ebdân) gövde, vücut, cisim, ten.
büdün ::: (a. i. bedene'nin c.) kurbanlık develer.
beden ::: cisim, gövde, üst, üzeri, vücut
beden :::
BEDEN :::
