Çağdaş Sözlük

bedevi ~ بدویٖ

Kamus-ı Osmani - bedevi ~ بدویٖ maddesi. Sayfa: 113 - Sira: 1

bedevi - بدویٖ

[ء] اهل بادیه ، بریه‌ده ، صحراده یاشایان . تركجه‌سی (یوروك) در. [بدویانه] = بادیه‌ده یاشایانلره موافق صورتده ديمكدر: [فصل بهار وحزانده حوالی نشين كعبة‌الله اولان زنان قبائل مكه‌یه كلوب اطفال قريشایانی آلوب هربرین ظل رفرف خركاهده بدویانه تربیت ایدرلر - سیرویسی] ،[مادام‌كه بونلر بدویلرده یوقدر. آنلر مسعود عد اولنورلر - تقریضات - اكرم] "نه خوف اميران بيلورز نه بدوی‌یز" "راضی شدهٔ حكم قضا مرتضوی‌یز" (شيخ غالب)

Kamus-u Osmani bedevi maddesi. osmanlıcada bedevi ne demek, bedevi anlamı manası, bedevi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte bedevi hakkında bilgi. Arapça bedevi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada bedevi anlamı

Kamus-i Osmani - بدویٖ bedevi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

bedevi ~ بدویٖ güncel sözlüklerde anlamı:

BEDEVi ::: Çölde yaşayan. Göçebe. Medeni olmayan ve şehir hayatı yaşamıyan. * Seyyid Ahmed-i Bedevî nâmındaki büyük bir zâtın tarikatı ve onun mensubu olan. (Bak: Ahmed-i Bedevî)

Bedevi ::: (a. i.) : 1) göçebe. 2) çölde yaşıyân.

Bedevi ::: (a. i.) : Seyyit Ahmed-ül-Bedevî tarafından kurulan tarikat. Seyyit Ali'nin oğludur. Seyyit Ali'nin babası Seyyit İbrahim, onun babası Seyyit Mehmet, Seyyit Mehmet'in babası da Seyyit Ebî Bekr'dir. 576 (1180-1179) senesinde Fas şehrinde dünyâya geldi. 675 (1276) da Mısır'da vefat ederek Tanta'daki türbesine gömüldü.

bedevî ::: göçebe, çölde yaşayan.

BEDEVi ::: Medîne-i münevvere çevresindeki Müzeyne, Cüheyne, Eslem, Eşca' kabîleleri bedevî idi. Peygamber efendimiz Hudeybiye sulhünün yapıldığı sene umre için Mekke'ye gitmeye karar verdikleri sırada, Kureyş'in herhangi bir taarruz (saldırı) ihtimâline karşı bu kabîlelerin de berâberlerinde bulunmasını istediler. Fakat bedevîler korkularından bu şerefli dâvete uymayıp özür dilediler. Bu sebeple Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen şöyle buyurdu:

(Henüz kalplerinde îmân yerleşmemiş olan Kureyş müşriklerinden korkarak) geri kalan bâzı bedevîler sana; "Mallarımız ve âilelerimiz bizi (seninle gitmekten) alıkoydu. Bu sebeple Allahü teâlâdan bizim için af ve mağfiret dileyiver" diyecekler. Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler (Yoksa, senin kendileri için istiğfâr etmene veya etmemene aldırmazlar). (Feth sûresi: 11) (Senâullah Dehlevî, Taberî)

Bedevi :::


  1. Çölde, çadırda yaşayan göçebe.

  2. Böyle bir hayat sürdüren kimse
    Örnek: Devriyeler, isyancılara silah götüren bedevileri yakalamışlar. A. İlhan

  3. Bedevilik tarikatından olan derviş.

bedevî ::: çölde yaşayan , çöl arabı , göçebe

bedevî ::: ‬çöl arabı

Bedevi ::: (a. i.) 1) göçebe. 2) çölde yaşıyân.

Bedevi ::: (a. i.) Seyyit Ahmed-ül-Bedevî tarafından kurulan tarikat. Seyyit Ali'nin oğludur. Seyyit Ali'nin babası Seyyit İbrahim, onun babası Seyyit Mehmet, Seyyit Mehmet'in babası da Seyyit Ebî Bekr'dir. 576 (1180-1179) senesinde Fas şehrinde dünyâya geldi. 675 (1276) da Mısır'da vefat ederek Tanta'daki türbesine gömüldü.

BEDEVÎ :::

Çölde yaşayan. Göçebe. Medeni olmayan ve şehir hayatı yaşamıyan. * Seyyid Ahmed-i Bedevî nâmındaki büyük bir zâtın tarikatı ve onun mensubu olan. (Bak: Ahmed-i Bedev