tutuk ~ تتق
Kamus-ı Osmani - tutuk ~ تتق maddesi. Sayfa: 181 - Sira: 3

tutuk - تتق
[ء] پرده ، اورتو ، پچه . "لهجهٔ عثمانی " ده بو كلمهنك ( طوتوق) لفظ تركيسندن معرب بولنديغی كوستريليور : "جمع اضدادی مرام ايلسه كرمقدرتی" "برلشور شام ابدله تتق صبح ازل" (لا)
Kamus-u Osmani tutuk maddesi. osmanlıcada tutuk ne demek, tutuk anlamı manası, tutuk osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tutuk hakkında bilgi. Arapça tutuk ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tutuk anlamı
Kamus-i Osmani - تتق tutuk ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tutuk ~ تتق güncel sözlüklerde anlamı:
TUTUK ::: Örtü, perde, peçe.
tutuk ::: (f. i.) : çadır, büyük perde; örtü.
tutuk ::: (a. i.) : perde, örtü, peçe. (bkz. : bürka').
Tutuk :::
- Akıcı, rahat konuşamayan.
- Eski işlevini göremez duruma gelmiş
Örnek: Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. A. İlhan - Kısılmış, tutulmuş, kesik
Örnek: Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. P. Safa - Kapalı, tıkalı.
- Sıkıntılı
Örnek: Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı. R. E. Ünaydın - Durgun, çekingen, sıkılgan.
- Tutuklu.
- 1. Efsun, büyü. 2. Rehin, tutu. 3. Kapalı, örtülü. 4. Perde, peçe. 5. Çekingen sıkılgan. 6. Askeri vali, vali.
tutuk ::: örtü , perde , peçe
tutuk ::: (f. i.) çadır, büyük perde; örtü.
tutuk ::: (a. i.) perde, örtü, peçe. (bkz. : bürka').
tutuk ::: çekingen, durgun, kapalı, kesik, sıkılgan, tutuklu
TUTUK :::