hazır ~ حاضر
Kamus-ı Osmani - hazır ~ حاضر maddesi. Sayfa: 242 - Sira: 10


hazır - حاضر
[ء]حضورده ، ميدانده ، كوز اوݣنده موجود اولان : (امرحاضر) = یاپ . (امر غائب ) یاپسون . جمعی (حضار ، حاضرون ، حاضرين) اجرا ايتمك ، ايدلمك ايچون لازم كلن حال وكيفيت اوزره بولنان شخص ، شی : (سفره حاضردر ، احمد اغا حاضر ، آرابه
حاضر طورييور) ، (حاضر بالملجلس) = مجلسده حاضر اولان آدم . (حاضر جواب) = هر سوزه درحال ، دوشونمكسزين اویغون جواب ويرن : "آیت سجده كلدی حاضر اولݣ" (وحيد) "برسؤاله یر قوماز اول غمزهٔ حاضر جواب" (نفعی)
Kamus-u Osmani hazır maddesi. osmanlıcada hazır ne demek, hazır anlamı manası, hazır osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hazır hakkında bilgi. Arapça hazır ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hazır anlamı
Kamus-i Osmani - حاضر hazır ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
hazır ~ حاضر güncel sözlüklerde anlamı:
HAZIR ::: Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan. * Müstaid olan.
HAZIR ::: Hazer eden. Korkup çekinen.
hâzır ::: (a. s. c. : huzzâr, hâzırûn. hâzırin) : 1) huzurda, meydanda, gözönünde olan, bizzat bulunan. 2) yapılmış bir halde satılan, [elbise, ayakkabı gibi şeyler] fr. confeetion.
hâzır-bi-l-meclis ::: mecliste hazır olan adam.
hâzır-löp ::: 1) suda pişip kaynamış kabuklu yumurta; 2) mec. emeksiz elde edilen kazanç, [mü-en. "hâzıra"].
hâzır ü nâzir ::: her yerde bulunan ve gören [Allah].
hâzır ::: (a. s.) : hazer eden, korkup çekinen.
hâzır ::: hazırda, huzurda olan.
Hazır :::
- Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
- Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
- Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
- Bu fırsattan yararlanarak
Örnek: Hazır çıkmışken yağ ile pirinç alayım. R. N. Güntekin
hâzır ::: huzurda , hazır , huzurda olan , göz önünde olan
hazır ::: huzurda
hazır ::: hazır
hazır ::: mevcut
hâzır ::: (a. s.) hazer eden, korkup çekinen.
hazır ::: amade, tayyar
HAZIR :::