hur ~ حور
Kamus-ı Osmani - hur ~ حور maddesi. Sayfa: 281 - Sira: 11
![](/rsm/osmani3/25/281-11.jpg)
![](/rsm/osmani3/25/282-1.jpg)
hur - حور
[ء] فی الاصل آهوكوزلو ديمك اولان (اهور) ايله آنك مؤنثی اولان [هوراء] نك جمعيدر كه آهو كوزلولر ديمكدر . اصطلاحده جنت قيزی معناسنهدر . (حوری) = ینه بو معناده مفرد اولهرق قوللانيلير . (حور) اسلوب فارسی اوزره (حوران) و(حوری) كذلك (حوریان) طرزنده جمعلنير :
"سر باليقنه كلسهݣ ای حور" "ایندی دیرلردی شهید اوستنه نور" (ثابت)
Kamus-u Osmani hur maddesi. osmanlıcada hur ne demek, hur anlamı manası, hur osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hur hakkında bilgi. Arapça hur ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hur anlamı
Kamus-i Osmani - حور hur ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
hur ~ حور güncel sözlüklerde anlamı:
HUR ::: Noksan, eksik.
HUR ::: f. Güneş, şems.
HUR ::: f. Güneş. * Yiyecek şey.
HUR ::: f. Güneş, şems.
HUR ::: (Ahver. C.) Ahu gözlüler. Gözleri iri ve siyah kısmı pek siyah; beyaz kısmı pek beyaz olan kızlar. * Cennet kızları, huriler.
hur ::: (f. i.) : Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Şems).
hûr ::: (f. i.) : Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems). 2) yiyecek, yiyinti, (bkz. : hûrd, hûrdenî).
hûr ::: (a. i. ahver ve havrâ'nın c.) : 1) âhû gözlüler, gözlerinin akı karasından çok olanlar. 2) (c. hûriyân) cennet kızları, huriler.
hûr-i în ::: (bkz. : hûrî).
hûr ::: huri
hur ::: güneş , şems
hûr ::: huri
hûr ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems).
hur ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Şems).
hûr ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems). 2) yiyecek, yiyinti, (bkz. : hûrd, hûrdenî).
HUR :::