ran ~ ران
Kamus-ı Osmani - ran ~ ران maddesi. Sayfa: 417 - Sira: 10
ran - ران
[ف] اویلوق ، بدنك قالچه یعنی قيچ طرفی : (اول فارس بی نظير زير راننده بولنان اسب صبا رفتار) رانين) = اویلغه مخصوص شلوار ، چاقشير ، پانطولون مقولهسی لباس . "سنده آت طوت سایهسنده واصف اول شاه جهان" "كام آلوب در زير ران ايتدكجه رخش دولتی" (واصف)
Kamus-u Osmani ran maddesi. osmanlıcada ran ne demek, ran anlamı manası, ran osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ran hakkında bilgi. Arapça ran ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ran anlamı
Kamus-i Osmani - ران ran ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ran ~ ران güncel sözlüklerde anlamı:
RAN ::: (Reyn. den fiil) Kalb katılaşması, lekelenmek. Kalbin kasavetlenmesi. * Pas, kir. (Bak: Reyn)
RAN ::: f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. " Süren, sürücü" mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren.
"); ran ::: (f. i.) : anat. oyluk, (bkz : fahz).
-rân ::: (f. s.) : "süren, sürücü, hükmeden" mânâlariyle 'birleşik kelimeler yapar. Esb-rân : at süren, at koşturan. Hüküm-rân : hüküm sürücü, süren. Kâm-rân : safa süren.
rân ::: "süren, sürücü" mânâsında son ek.
Ran :::
- (bak.) run.
rân ::: "süren , sürücü" manasında son ek , (reyn , den fiil) kalb katılaşması , lekelenmek , kalbin kasavetlenmesi , pas , kir , bacağın uyluk kısmı , uyluk , kelimenin sonuna getirilerek , " süren , sürücü" manasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır , mesela: hükümran : hüküm süren
ran ::: (f. i.) anat. oyluk, (bkz : fahz).
-rân ::: (f. s.) süren, sürücü, hükmeden
RAN :::