ravi ~ راوی
Kamus-ı Osmani - ravi ~ راوی maddesi. Sayfa: 418 - Sira: 2
![](/rsm/osmani3/40/418-2.jpg)
ravi - راوی
[ء] روایت ايديجی ، خبر ويريجی ، روایت ايدن : (راویٔ حديث ، راویٔ حادثه ، راوی قصه) . (المهدة علی الراوی) = روایتك صدق وكدبی راوينك عهدهسنه ، راوییه عائد . دائما حديث ویاشعر روایت ونقل ايدن آدمه (راویه) ديرلكه آخرندهكی (ها) مبالغه ايچوندر . اكثریا اسلوب فارسيده جمعی اولان (راویان) قوللانيلير : (راویان اخبار وناقلان آثار) .
Kamus-u Osmani ravi maddesi. osmanlıcada ravi ne demek, ravi anlamı manası, ravi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ravi hakkında bilgi. Arapça ravi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ravi anlamı
Kamus-i Osmani - راوی ravi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ravi ~ راوی güncel sözlüklerde anlamı:
RAVi ::: Rivayet eden. İnsanlara haberleri nakleden. * Hadis nakleden. * Söyleyen, anlatan.
râvî ::: (a. s. rivâyet'den. c. : râviyân, ruvât) : rivayet eden, söyliyen, hikâye eden, anlatan. râvî-i hadîs : hadis rivayet eden. râvî-i kıssa : hikâye anlatan, bir hâdiseyi hikâye eden. (bkz. : kassâs).
râvî ::: rivayet eden, söz nakleden,
RaVi ::: Hadîs râvîlerinden Ebû Hüreyre radıyallahü anhın bildirdiği bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruldu: "Kadın dört şey için nikâh edilir:Malı, soyu, güzelliği ve dîni. Sen, dindâr kadını seç; mes'ûd olursun." Bir başka hadîs-i şerîfte; "Abdestli olan vücûd âzâsına Cehennem ateşi dokunmaz" buyruldu.
Râvîlerin önde gelenlerinden hazret-i Âişe vâlidemize, Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: "Ey Âişe, yumuşak ol! Zîrâ Allahü teâlâ, bir ev halkına iyilik murâd ederse, onlara rıfk (yumuşaklık) kapısını gösterir."
Müksirûn denilen binden fazla hadîs nakletmiş olan râvîlerden Enes bin Mâlik, şu hadîs-i şerîfi bildiriyor: "Kendisinde şu üç sıfat bulunan, îmânın tadını duyar: Allahü teâlâ ve Resûlünü başkalarından daha çok sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. Küfürden (îmânsız olmaktan) kurtulup hidâyete (doğru yola) kavuştuktan sonra, ateşe atılmayı ne kadar istemezse, küfre dönmeyi de o derece kerih (çirkin) ve kötü görmek."
râvî ::: hadis aktaran kimse , rivayet eden , söz nakleden
râvi ::: rivayet eden , anlatan
râvi ::: rivayet eden
râvi ::: anlatan
râvi ::: hikaye eden
râvî ::: (a. s. rivâyet'den. c. : râviyân, ruvât) rivayet eden, söyliyen, hikâye eden, anlatan. râvî-i hadîs : hadis rivayet eden. râvî-i kıssa : hikâye anlatan, bir hâdiseyi hikâye eden. (bkz. : kassâs).
RAVİ :::