Çağdaş Sözlük

riba ~ ربا

Kamus-ı Osmani - riba ~ ربا maddesi. Sayfa: 448 - Sira: 2

riba - ربا

[ء] اودنج ويريلن آقچه ايچون مقدار مشروعدن زیاده آلنان فائض ، نما . (رباخوار ،رباخور) = معامله‌جی ، فائضجی .

Kamus-u Osmani riba maddesi. osmanlıcada riba ne demek, riba anlamı manası, riba osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte riba hakkında bilgi. Arapça riba ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada riba anlamı

Kamus-i Osmani - ربا riba ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

riba ~ ربا güncel sözlüklerde anlamı:

RiBA ::: Tartısı ve ölçüsü belli olan bir malı aynı cinsten daha fazla olan bir mal ile, bir karşılığı olmaksızın, peşin olarak veya veresiye değiştirmektir. * Faiz. * Muamelede meşru miktardan tecavüz. * Bir şeyin artması, çoğalması. * Verilen borç para veya mal karşılığında kâr isteyip zarara ortak olmamak suretiyle hâsıl olan haram kazanç. (Bak: Faiz)

RiBA ::: Bahar evleri, çadırlar. Arazi. * Yaz yağmurları.

"); -rübâ ::: (f. s.) : "kapan, kapıcı" mânâlariyle 'birleşik kelimeler yapar. Ahen-rübâ : demir kapıcı, mıknatıs. Dil-rübâ : gönül kapan. gibi.

ribâ ::: faiz, haram para.

RiBa ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:

Allahü teâlâ bey'i (alış-verişi) helâl ve ribâyı ise haram kılmıştır. (Bekara sûresi: 275)

Allahü teâlâ ribâ karışan malı yok eder ve sadakaları verilen malı artırır (ona bereket verir). (Bekara sûresi: 276)

Aralarında, zinâ ve ribâ yayılan bir memlekette bulunanlara, Allahü teâlânın azâbı helâl oldu. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Fâiz (ribâ) almak ve vermek, insanın son nefesinde îmânsız gitmesine sebeb olabilir. (Kutbüddîn İznikî)

Alış-veriş yaparken ve ödünç verirken, ribâdan çok sakınmalıdır. Ödünç verilen kimseden, bir menfaat beklenmemelidir. Zîrâ, azıcık alınan veya verilen ribânın (fâizin) günâhı, Allahü teâlâ indinde, annesiyle zinâ etmiş gibidir. Fâizin azı da, çoğu da, alması da vermesi de haramdır. Çok sakınmak lâzımdır. (Süleymân bin Cezâ)

Zekâtı ve fıtraları, dînin emrettiği kimselere seve seve vermelidir. Fakirlere ve borç istiyenlere merhamet etmelidir. Malı, parayı, İslâmiyet'in izin vermediği yerlere harcamamalı, isrâf da etmemelidir. Ribâdan, kumarlı ve kumarsız oyunlardan sakınmalıdır. (Muhammed Ma'sûm)

ribâ ::: faiz , tefecinin aldığı aşırı faiz

ribâ ::: ‬tefecinin aldığı aşırı faiz

ribâ ::: (a. i.) 1) bir şey artma, çoğalma. 2) tefecilikle alınan fahiş faiz.

-rübâ ::: (f. s.) kapan, kapıcı

RİBA :::

Bahar evleri, çadırlar. Arazi. * Yaz yağmurları