gamze ~ غمزه
Kamus-ı Osmani - gamze ~ غمزه maddesi. Sayfa: 168 - Sira: 4


gamze - غمزه
[ء] كوز قيرپمهسی ، كوزل كوزلرده وخصوصيله بعض
كوزك قویروغنده واقع اولان لطيف قيرپمه ، حركت : (غمزهٔ فتان ، غمزهٔ فتانه ، غمزهٔ شوخانه) . "آفت جان ديديلر غمزهٔ جلادك ايچون" (نديم)
Kamus-u Osmani gamze maddesi. osmanlıcada gamze ne demek, gamze anlamı manası, gamze osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte gamze hakkında bilgi. Arapça gamze ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada gamze anlamı
Kamus-i Osmani - غمزه gamze ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
gamze ~ غمزه güncel sözlüklerde anlamı:
GAMZE ::: Süzgün bakış.
gamze ::: (a. i.) : 1) süzgün bakış. 2) çene veya yanak çukurluğu.
gamze-i câdû ::: büyüliyen gamze (süzgün ba kış).
gamze-i cellâd ::: cellât gamze; cana kıyan yan bakış.
gamze-i dil-dûz ::: gönül delen gamze.
gamze-i fettan ::: aldatıcı, cazip ve süzgün bakış.
gamze-i hûn-hâr ::: kan içen yan bakış.
gamze ::: çene veya yanak çukuru.
Gamze :::
- Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur
Örnek: Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi. H. Taner - Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma
Örnek: Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar. Karacaoğlan
gamze ::: süzgün bakış
gamze ::: yanak çukuru
gamze ::: çene çukuru
gamze ::: süzgün bakış
gamze ::: batık
GAMZE :::