felaket ~ فلاكت
Kamus-ı Osmani - felaket ~ فلاكت maddesi. Sayfa: 191 - Sira: 8

felaket - فلاكت
[ء مولد ] مصيبت ، داهیه ، بدبختلق كبی معنالری افاده ايدر . عربيده بولنمایان ، قوللانيلمایان بو كلمهنك لسانمزده (نزاكت) كبی استعمالنه احتیاج قوی واردر . (فلاكتزده ، فلا كتديده) = كرفتار مصيبت اولان . بونلرك جمعی (فلاكتزدكان ، فلا كتديدكان) در.
Kamus-u Osmani felaket maddesi. osmanlıcada felaket ne demek, felaket anlamı manası, felaket osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte felaket hakkında bilgi. Arapça felaket ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada felaket anlamı
Kamus-i Osmani - فلاكت felaket ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
felaket ~ فلاكت güncel sözlüklerde anlamı:
FELAKET ::: Belâ, musibet, âfet, dâhiye. Bedbahtlık.
felâket ::: (a. i.) : 1) musibet, belâ. (bkz. : dâhiye). 2) bahtsızlık.
felâket ::: büyük zararlar veren olay.
Felaket :::
- Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
Örnek: İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. S. Ayverdi - Çok kötü.
- Şaşkınlık, hayret, aşırılık bildiren bir söz.
felâket ::: musibet , bela , büyük bela
felâket ::: büyük bela
felâket ::: musibet
felâket ::: (a. i.) 1) musibet, belâ. (bkz. : dâhiye). 2) bahtsızlık.
felaket ::: ateş, bela
FELAKET :::