Çağdaş Sözlük

küfe ~ كفه

Kamus-ı Osmani - küfe ~ كفه maddesi. Sayfa: 276 - Sira: 4

küfe - كفه

[ف] قامشدن ، آغاجدن اورلمش سپد. لسانمزده عينا قوللانيلير .

Kamus-u Osmani küfe maddesi. osmanlıcada küfe ne demek, küfe anlamı manası, küfe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte küfe hakkında bilgi. Arapça küfe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada küfe anlamı

Kamus-i Osmani - كفه küfe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

küfe ~ كفه güncel sözlüklerde anlamı:

KüFE ::: f. Taze dallardan veya kamıştan örülmüş, derin ve çeşitli boyda kaba sepet.

kefe ::: (a. i.) : (bkz. : keffe).

keffa ::: (a. i. c. : kefef, kifâf) : ksfe, terazi gözü, terazi tablası. ke£fet-üdedeff : dâire kasnağı. keffet-üs-sâid : avcıların değirmi ağı.

küfe ::: (f. i.) : küfe, kaba ve dayanıklı büyük sepet.

küfe ::: (f. i.) : küfe, kamıştan veya ağaçtan örülmüş sepet.

Küfe :::


  1. Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet
    Örnek: Bir şey yapamazsan sırtına bir küfe al ... hamallık et! B. Felek

  2. Bu sepetin alabildiği miktarda olan

  3. Kaba et, kıç.

keffe ::: kefe , terazi kefesi , her yuvarlak cisim , el ayası

küfe ::: taze dallardan veya kamıştan örülmüş , derin ve çeşitli boyda kaba sepet

keffe ::: ‬kefe

kefe ::: (a. i.) (bkz. : keffe).

keffa ::: (a. i. c. : kefef, kifâf) ksfe, terazi gözü, terazi tablası. ke£fet-üdedeff : dâire kasnağı. keffet-üs-sâid : avcıların değirmi ağı.

küfe ::: (f. i.) küfe, kaba ve dayanıklı büyük sepet.

küfe ::: (f. i.) küfe, kamıştan veya ağaçtan örülmüş sepet.

küfe ::: kıç

KÜFE :::

f. Taze dallardan veya kamıştan örülmüş, derin ve çeşitli boyda kaba sepet