Çağdaş Sözlük

merhamet ~ مرحمت

Kamus-ı Osmani - merhamet ~ مرحمت maddesi. Sayfa: 336 - Sira: 6

merhamet - مرحمت

[ء] بر كيمسه‌یی اسير‌كه مك ، برينه رقت وشفقت كوسترمك ، بر كيمسه حقنده قلبا آجينمق . (مرحمت بخش)

= مرحمت ايدن (مرحمتشعار) = عادتی مرحمت اولان (مرحمت كستر) =مرحمت یایيجی ، یایان . (مرحمت پرور) = مرحمت بسله‌ین مرحمتلی (بی مرحمت) = مرحمتسز .

Kamus-u Osmani merhamet maddesi. osmanlıcada merhamet ne demek, merhamet anlamı manası, merhamet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte merhamet hakkında bilgi. Arapça merhamet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada merhamet anlamı

Kamus-i Osmani - مرحمت merhamet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

merhamet ~ مرحمت güncel sözlüklerde anlamı:

MERHAMET ::: (Rahm. den) Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek. Biçârelere yardımda bulunmak. Esirgemek.

merhamet ::: (a. i. rahm'den. c. : merâhim) : şefkat gösterme, acıma; birini esirgeme. Bî-merhamet : merhametsiz, acımaz.

merhamet ::: acıma.

MERHAMET ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

... Allahü teâlâ kullarına çok merhamet edicidir. (Bekara sûresi: 207)

... Allahü teâlâ sonsuz mağfiret ve nihâyetsiz merhamet sâhibidir. (Zümer sûresi: 53)

Birbirlerine merhamet edenlere Allahü teâlâ merhamet eder. O, merhamet edicidir. Yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, gökte olanlar da size merhamet etsin. (Hadîs-i şerîf-Mişkât)

Allahü teâlâ merhameti yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu kendi katında alıkoydu. Yeryüzüne birtek parça indirdi. Bu bir parça yüzünden mahlûkât (yaratıklar) birbirine merhamet ederler. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)

Şeytan; "Allahü teâlâ rahîmdir, affeder" diyerek insanı günâh işlemeğe sürükler. Hâlbuki kıyâmet günü düşmanlara merhamet olunmayacaktır. (İmâm-ı Rabbânî)

Ey oğlum! Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden selâmete erer. Hayır söyleyen kâr eder, kazanır. Kötü konuşan, günâhkâr olur. Diline hâkim olmayan pişman olur. (Lokman Hakîm)

Gençlikte Allahü teâlânın kahrından, azâbından korkmak, titremek lâzımdır. İhtiyarlıkta affına, merhametine sığınmalıdır. (Ahmed Fârûkî)

Merhamet :::


  1. Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.

merhamet ::: acıma

merhamet ::: ‬acıma

merhamet ::: (a. i. rahm'den. c. : merâhim) şefkat gösterme, acıma; birini esirgeme. Bî-merhamet : merhametsiz, acımaz.

merhamet ::: acıma

MERHAMET :::

(Rahm. den) Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek. Biçârelere yardımda bulunmak. Esirgemek