dide ~ ديده
Kamus-ı Osmani - dide ~ ديده maddesi. Sayfa: 390 - Sira: 2
dide - ديده
[ف] كوز : (نورديده) = كوزنوری ، یار ، سویلن . "ديده اك سودافزا بر صورتك حیرانيدر " (معلم ناجی) "نورديدهم اولدی ديدهمدن نهان" كورمش معناسنیده افاده ايدر . بو تقديرده مطلقا تركيب ايله قوللانيلير . مثلا (لطفديده ، كرم ديده ، احسانديده ، جهان ديده ، ضرر ديده) كبی. (ناديده) = كورمهمش ، كورلمهمش ، مژلی بولنماز ، عجيب .ظريف شی .
Kamus-u Osmani dide maddesi. osmanlıcada dide ne demek, dide anlamı manası, dide osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte dide hakkında bilgi. Arapça dide ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada dide anlamı
Kamus-i Osmani - ديده dide ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
dide ~ ديده güncel sözlüklerde anlamı:
DiDE ::: f. Göz, ayn, çeşm. * Görmek. * Gözcü. * Göz bebeği. * Göz ucu.
dide ::: (f. s. c. : dîdegân) : göz. Nûr-i Dîde : gözün nuru (bkz. : ayn, çeşm.)
dîde-i giryân ::: ağlıyan göz. 2) gözcü. 3) gözbebeği. 4) gözucu
-dîde ::: (f. s. c. : dîde-gân) : görmüş; görülmüş. Lûtuf-dîde : lûtuf görmüş. Zarar-dide : zarar görmüş.
dîde ::: göz.
dîde ::: göz , görmüş
dide ::: göz , ayn , çeşm , görmek , gözcü , göz bebeği , göz ucu
dîde ::: görmüş
dîde ::: göz
-dîde ::: (f. s. c. : dîde-gân) görmüş; görülmüş. Lûtuf-dîde : lûtuf görmüş. Zarar-dide : zarar görmüş.
dide ::: göz
DİDE :::