didar ~ ديدار
Kamus-ı Osmani - didar ~ ديدار maddesi. Sayfa: 389 - Sira: 7

didar - ديدار
[ف] رؤیت ، كورمه ، كورش . "ايشتمك كورمك كبی دكلدر " كلام حقیقت نماسنی حكيم مشهور جناب (فردوسی) بيت آتيده ايراد بیورمشدر : "اكر هست خود جای كفتارنيست" "وليكن شنيدن چو ديدار نيست" جمال ، چهره ، یوز : (عرض ديدار ، برتوديدار ، تابش دیدار) قوهٔ باصره ، كوز ظاهر ، بديدار . بو صوك معنی اعتباريله متصوفانه معنای مجازيده دخی قوللانيلهبيلير . لسانمزده معانی معروفهسی برنجی ، وايكنجی معنالريدر . ديكر معنالری اوتهكيلر كبی معروف ومستعمل دكلدر. "واردق درسعادتنه یاری كورمهدك" "كيردك بهشته حیفكه ديداری كورمهدك" (فضولی)
Kamus-u Osmani didar maddesi. osmanlıcada didar ne demek, didar anlamı manası, didar osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte didar hakkında bilgi. Arapça didar ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada didar anlamı
Kamus-i Osmani - ديدار didar ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
didar ~ ديدار güncel sözlüklerde anlamı:
DiDAR ::: f. Mülâkat, görüş. * Görünme. * Yüz. Çehre. * Görüş kuvveti, göz. * Açık, meydanda.
dîdâr ::: (f. i.) : 1) yüz, çehre.
dîdâr-ı hürriyet ::: hürriyetin güzel yüzü
dîdâr-ı pâk ::: temiz yüz.
dîdâr-ı yâr ::: sevgilinin yüzü. 2) görme, görüşme. 3) görüş kuvveti, göz. 4) s. Açık, meydanda 5) i. Kadın adı.
didar ::: göz, görme, görünme.
Didar :::
- Yüz, çehre.
dîdâr ::: görüşme , buluşma
didar ::: göz , görünme
dîdâr ::: görüşme
dîdâr ::: buluşma
dîdâr ::: yüz
didar ::: çehre, yüz
DİDAR :::