Çağdaş Sözlük

mücahid ~ مجاهد

Kamus-ı Osmani - mücahid ~ مجاهد maddesi. Sayfa: 448 - Sira: 13

mücahid - مجاهد

[ء] دشمن ايله جنك ايدن ، جهاد ايدن : (مجاهد فی سبيل الله) ، (مجاهدانه) = مجاهد اولانه یاقيشه‌جق صورتده . جمعی (مجاهدين) برايشه بر شيئه جهد ايدن ، چاليشان ، غيرت كوسترن .

Kamus-u Osmani mücahid maddesi. osmanlıcada mücahid ne demek, mücahid anlamı manası, mücahid osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mücahid hakkında bilgi. Arapça mücahid ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mücahid anlamı

Kamus-i Osmani - مجاهد mücahid ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

mücahid ~ مجاهد güncel sözlüklerde anlamı:

MüCAHiD ::: Cihad eden. Çalışan. Din için çalışan. Düşmanlara karşı koyan. Çarpışan. * Fık: Allah (C.C.) yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nefakadan, silâh ve saireden mahrum olan gazi demektir. Âyet meâli: "Bizim uğrumuzda mücahede edenlere mutlaka yollarımızı gösteririz ve hiç şüphe yok ki, Allah muhsinlerle -Allah'ı görür gibi ibadet eden mücahidlerle- beraberdir. (Sure : 29, âyet : 69)

mücâhid ::: (a. s. cehd'den c. : mücâhidin) : 1) cihâd eden, din düşmanlariyle savaşan. 2) savaşan, uğraşan, savaşçı. 3) i. erkek adı.

mücâhid ::: din için savaşan, çalışan.

MüCaHiD ::: Fîsebîlillah (Allah yolunda) mücâhid olanlar en ufak bir zorlama ile bir senelik oruç bedeli ve bir senelik gece ibâdeti hak ederler. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Allah yolundaki bir mücâhidin hâli, gündüz oruç tutup gece ibâdet eden bir kimseye benzer. Tâ ki dönünceye kadar. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Mücâhidlere ezâ vermekten Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah, peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar için de gadab eder. Peygamberlerin duâsını kabûl buyurduğu gibi, onların duâsını da kabûl buyurur. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

İnsanların peygamberlik derecesine en yakın olanı âlim ve mücâhidlerdir. Âlimler, peygamberlerin emirleri ile insanları irşâd ederler. Mücâhidler ise, peygamberlerin emri üzere silâhlarıyla harbederler. (İmâm-ı Gazâlî)

Hiç kimseyi gıybet etmemeli, çekiştirmemeli, gıybet yapana mâni olmalıdır. Emr-i mârûfu ve nehy-i münkeri, yâni nasîhati elden kaçırmamalıdır. Fakirlere, mücâhidlere, mal ile yardım etmelidir. Hayır, hasenât yapmalıdır. Günâh işlemekten sakınmalıdır. (Muhammed Ma'sûm)

mücâhid ::: cihad eden , çalışan

mücâhid ::: (a. s. cehd'den c. : mücâhidin) 1) cihâd eden, din düşmanlariyle savaşan. 2) savaşan, uğraşan, savaşçı. 3) i. erkek adı.

MÜCAHİD :::

Cihad eden. Çalışan. Din için çalışan. Düşmanlara karşı koyan. Çarpışan. * Fık: Allah (C.C.) yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nefakadan, silâh ve saireden mahrum olan gazi demektir. Âyet meâli: "Bizim uğrumuzda mücahede edenlere mutlaka yollarımızı gösteririz ve hiç şüphe yok ki, Allah muhsinlerle -Allah'ı görür gibi ibadet eden mücahidlerle- beraberdir. (Sure : 29, âyet : 69)